TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

CÜMLE ANLAMI VE YORUMU

CÜMLE VURGUSU:

  1. Fiil cümlelerinde vurgu, yüklemden önceki öge üzerindedir.

“Dün sinemanın önünde çok eski bir arkadaşımla karşılaştık.

“Çok eski bir arkadaşımla dün sinemanın önünde karşılaştık.

      2. İsmi cümlelerinde vurgu, yüklem üzerindedir.

“Bu işin sonunu tahmin etmek o kadar da zor değil.

      3. Soru cümlelerinde vurgu, soru kelimesi üzerindedir.

“Gittiğinden beri neden beni aramadın?”

          mi’li soru cümlelerinde vurgu, mi’den önceki öge üzerindedir.

 “Sen mi beni dün aradın?”(Vurgu, özne(sen) üzerindedir.)


CÜMLE TAMAMLAMA:

Söz veya söz grubunun cümle olabilmesi için mutlaka bir yargı bildirmesi gerekir. Bildirilen yargının da tam olabilmesi verilmek istenen düşünceyi, duyguyu tam aktarmasına bağladır. Bunun için de yargı, yardımcı unsurlarla zenginleştirilip tamamlanır.

"Bu durumu ona anlatıncaya kadar..." cümlesi aşağıdakilerden hangi sözle tamamlanırsa, anlatılanların güçlükle kabul ettirildiği anlamı oluşur?

Burada yapacağımız, cümleyi hangi sözlerle tamamlarsak istenen anlamı oluşturacağımızı ortaya çıkarmaktır.

Cümlede bir durumun zor kabul ettirilmesi anlamı olacağına göre, bu cümle "akla karayı seçtim" ve “alnımın damarı çatladı.” sözleri ile tamamlanabilir. Çünkü bu sözler, cümleye "bir şeyin güçlükle kabul ettirilmesi" anlamı katmaktadır.

 

ANLATIMINA GÖRE CÜMLELER

ÖZNEL CÜMLE: Anlatıcının duygu, düşünce, beğenisini bildiren; kanıtlanamayan cümlelerdir.

            Kitabın en heyecanlı bölümünü okuyorum.

            Bu elbise sana çok yakışıyor.

 

NESNEL CÜMLE: Kanıtlanabilen, anlatıcının duygu ve yorumunu içermeyen cümlelerdir.

Bir cümlede verilen bilginin yanlış olması o cümlenin nesnelliğini değiştirmez.

 

            Tarık Buğra’nın “Osmancık” romanı Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarını anlatır.

            Yazar, bu yazısında kültür çatışmasının neden olduğu sorunlar üzerinde durmaktadır.

 

AŞAMALI DURUM BİLDİREN CÜMLELER: Eylemin birden değil, süreç içinde gerçekleşeceğini bildiren cümledir. “giderek, gittikçe, günden güne” gibi sözcükler sık kullanılır.

            Hastamız günden güne daha iyi bir hal almaktadır.

            Bahçedeki ağaçların yaprakların yavaş yavaş sararıyordu.

DOĞRUDAN ANLATIMLI CÜMLELER: Başkasına ait olan sözün olduğu gibi alınmasıdır. Alınan söz, genellikle tırnak içinde verilir. Tırnak işareti dışında iki virgül arasında da aktarılabilir.

                Atatürk, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” demiştir.

               Atalarımız, sakla samanı gelir zamanı, demiştir.

DOLAYLI ANLATIMLI CÜMLE: Başkasına ait sözün, cümledeki yargıyı değiştirmemek şartıyla kendi sözcüklerimizle aktarmaktır.

Atatürk, hayatta en hakiki mürşidin ilim olduğunu söyledi.

Annesini çok sevdiğini söyledi.

TANIM CÜMLESİ: Bir varlığın veya kavramın ne olduğunu belirtmek için kurulan cümledir. Tanım cümleleri; öznel, nesnel, doğru, yanlış olabilir. “Bu nedir?” sorusuna cevap verir.

                Şiir, duyguların etkili bir biçimde kelimelerle ifadesidir.

                Varlıkları niteleyen veya belirten sözcüklere sıfat denir.

İÇERİK (KONU) CÜMLESİ: Yazarın ele aldığı konuyu ifade eden ve konu hakkında bilgi içeren cümledir. “Ne anlatılıyor?” sorusuna cevap veren cümledir.

               “Çocuğa ana dilini, bir işçi elindeki âlet gibi nasıl kullanıldığını ilk öğreten, ona bu dilin türlü hünerlerini; kıvraklığını, zenginliğini, inceliğini ilk öğreten masaldır.

                  Bu cümlenin genelinde “masal”ın ana dil eğitimindeki yerinden söz edilmektedir. O hâlde bu cümlenin konusu “masalın dil öğrenimine katkısı”dır.

ÜSLUP(BİÇEM) CÜMLESİ: Anlatımın nasıl yapıldığını bildiren cümledir. Sanatçının kullandığı dildir. Anlatımda cümlenin uzunluğu, kısalığı, kelimenin seçimi, sanatlı veya sade olmasıdır.

                Eserlerinde günlük konuşma dilini tercih eden bir yazardır.

                Eserlerinde halk söyleyişlerine, deyim ve atasözlerine bolca yer verir.

KİNAYELİ ANLATIM BİLDİREN CÜMLE: İfade edilen düşüncenin alaycı bir şekilde tersini kasteden cümledir.

            Ders çalışmayı ne kadar çok sevdiğin en yüksek puanının otuz olmasından belli.

 

CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİSİ:

KARŞILAŞTIRMA CÜMLESİ: İki varlık veya kavramın benzer ve farklı yönlerinin anlatıldığı cümledir. “gibi, kadar, daha, çok, göre…” gibi kelimelerle kurulur.

            Şiirleri de romanları kadar etkili olmuştur.

            Şehrin en güzel yerinde oturuyoruz.

 

ANLAMCA AYNI OLAN CÜMLELER: İlettikleri duygu, düşünce ve yargı bakımından özdeş olan cümlelerdir. Cümle hangi sözcüklerle ve nasıl kurulursa kurulsun önemli olan verilen cümledeki düşünceyi doğru tespit etmektir. Bunun için cümlede kullanılan edat ve bağlaçlara, anahtar sözcüğe dikkat etmek gerekir.

            “Sevgi sadakatle taçlanmadıkça ömrü kızgın çöllerdeki bir damla yaş kadardır.”

            Sadakatin olmadığı bir sevgi uzun ömürlü olamaz.

 

            “Bir insan hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa, hiçbir rüzgâr işine yaramaz.”

            Belli bir hedefi olmayan insan, ne kadar imkâna sahip olursa olsun başarılı olamaz.

 

YAKIN ANLAMLI CÜMLELER:  Söylenişleri farklı, anlatılmak istenenin birbirine yakınlığının vurgulandığı cümlelere denir.

            “Hiçbir suçlu, kendi yargıçlığından kurtulamaz."

            “Suçlular yaşamları boyunca kendilerini yargılar.”

 

KARŞIT ANLAMLI CÜMLE: Anlamca birbirinin karşıtı olan cümlelerdir.

            Sanayileşme, çevreye önemli zararlar vermiştir.

            Gelişmek için sanayileşmeye önem vermek gerekir.

 

KOŞUL(ŞART) BİLDİREN CÜMLE: Bir durumun gerçekleşmesinin başka bir durumun gerçekleşmesine bağlı olduğunu bildiren cümledir. “-sa, -se, -dikçe, -ince, mi, ama…” gibi sözcük ve eklerle sağlanır.

                 Derslerine iyi çalışmazsan yüksek puan alamazsın.

                Benden özür dilemedikçe onu affetmeyeceğim.

 AMAÇ-SONUÇ CÜMLESİ: Eylemin hangi amaca yönelik yapıldığını bildiren cümledir. “hangi amaçla” sorusuna cevap verir.

               İyi bir meslek sahibi olsun diye yurt dışında eğitim aldı.

               Çevresindekilere şirin görünmek için ikiyüzlü davranıyor.

 

SEBEP- SONUÇ İLİŞKİLİ CÜMLE: Bir eylemin hangi sebeple yapıldığını veya yapılmadığını bildiren cümledir. “için, -diğinden, -den…” ile sağlanır.

                Sınavda yüksek puan aldığından çok mutludur.

                Yazın gelmesiyle masraflar biraz azaldı.


ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER

 VARSAYIM CÜMLESİ: Olmamış, gerçekleşmemiş bir olayı, durumu olmuş, gerçekleşmiş gibi kabul etmektir. Genellikle “tut ki, düşün ki, farz et ki, diyelim ki” gibi ifadeler bulunur.

                Diyelim ki bu sınavı kazanamadın.

                Tut ki istediğin puanı alamadın, ne yapacaksın.

 

OLASILIK CÜMLESİ: Kesinliği olmayan gerçekleşmesi ve gerçekleşmemesi ihtimal olan durumlarla ilgili cümledir.

                Tatilde memlekete gidebiliriz.

                Bu sene bizim okula geleceğini sanıyorum.

               

BEKLENTİ CÜMLELERİ: Gerçekleşmesi umulan davranışı bildiren cümledir. Beklentiler kimi zaman gerçekleşir, kimi zaman gerçekleşmez.

                Sınavdan daha yüksek puan alacağımı düşünüyordum.                

                Bu sefer daha çok yer gezeceğimizi sanıyorum.

TAHMİN CÜMLESİ:  Gerçekleşecek bir durumu akla, sezgilere ve birtakım verilere bağlı olarak önceden kestirebilme sonucunda ortaya çıkan cümledir.

               Geç kaldık, ders çoktan başlamıştır.

               Açmadığım halde ısrarla arayan beni seven biri olmalı.

 

TASARI CÜMLESİ: Gelecek yapılacaklarla ilgili plan bildiren cümledir.

                Tatilde İzmir’e gitmeyi düşünüyorum.

                Takıma bir yerli kaleci almayı düşünüyoruz.

 SİTEM CÜMLESİ: Beklentilerin gerçeklememesi üzerine duyulan kırgınlık, üzüntü bildiren cümledir.

                 Buralara kadar gelip beni aramadan gitmişsin.

                Düğününe bir beni çağırmamışsın.

YAKINMA(ŞİKÂYET) CÜMLESİ: Bir durumla ilgili rahatsızlığı, memnuniyetsizliği anlatan cümledir. Kızgınlık vardır.

                Bir kez olsun verdiğin sözleri yerine getir.

                Sınıfta nasıl davranman gerektiğini bir türlü öğrenemedin.

HAYIFLANMA CÜMLESİ: Bir kişinin yapmadığı bir işten dolayı duyduğu üzüntüyü bildiren cümledir.

                Biraz daha düzenli çalışsaydım, daha iyi bir sonuç alırdım.

                Derste söylenenleri keşke not etseydim.

ÖN YARGI CÜMLESİ(PEŞİN HÜKÜMLÜLÜK): Bilinmeyen bir durumun, olayın sonuyla ilgili önceden kesin hükümlerde bulunmaktır.    

                Galatasaray bu yılda kesin şampiyon olacak.

                Bu eser, bu yılın en çok satan kitabı olacak.

ELEŞTİRİ CÜMLESİ: Bir olayın, eserin, olayın olumlu veya olumsuz yanlarının söylenmesidir.

                Eserin anlatımı oldukça yalın ve anlaşılır.

                Bazı çocuklar zamanını değerlendiremiyor.

DEĞERLENDİRME CÜMLESİ: Bir eser ya da sanatçı hakkında genel yargı bildirmeyen ifadelerdir.

                Yazar, bu eserinde de oldukça önemli konulara değinmiş.

                Yazarın son eseri, konusu ve konunun işleniş şekliyle çok satanlar listesine girdi.

AZIMSAMA CÜMLESİ: Bir şeyin sayıca, miktarca az olduğunu bildiren cümledir.

               Bu kadarcık parayla ne yapabilirim.

               Koca yaz tatilde bir tanecik mi kitap bitirdin?

KANIKSAMA CÜMLESİ:  Olumsuz bir duruma alışmak, o durumu yadırgamaz olmaktır.

            Onun böyle davranışları artık beni etkilemez oldu.

            Yalnız kalmak onun için artık sorun olmaktan çıkmıştı.

ÇIKARIM CÜMLESİ: Bir sonuca bağlı olarak başka bir yargıya varmaktır.
            Bu gün neşeliydi demek ki istadiği yapılmıştır.
           
SAPTAMA CÜMLESİ: Bir şeyi belirgin kılmak, bir durumla ilgili tespitte bulunmaktır.
              Analatımındaki etkililiğe bakınca alanına hakim olduğunu görüyorum.
              

 CÜMLEDE ANLATIM ÖZELLİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ!!!

İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ