TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

EK VE EK ÇEŞİTLERİ

EKLER
 
1. 
ÇEKİM EKLERİ

 A) İSİM ÇEKİM EKLERİ

Hal (Durum) Ekleri

- Yaklaşma durumu eki (-e )

- Bulunma durumu eki (-de)

- Ayrılma, uzaklaşma, çıkma durumu eki (-den)

- Belirtme durumu eki (-i)

İyelik Ekleri

İlgi zamiri -ki

Çokluk Eki (-lar/-ler)

Ekfiil Ekleri

Tamlayan (=ilgi) Eki (-ın,-in,-un,-ün)

Eşitlik Eki (-ca, -ce)

Vasıta Eki (-la/-le)

 

B) FİİL ÇEKİM EKLERİ

Kip Ekleri

Şahıs Ekleri

Ekfiil

Türkçe eklemeli (sondan eklemeli) bir dildir. Türkçede değişmez kökler, onlardan türetilen gövdeler ve kök ve gövdelere eklenen yapım ve çekim ekleri vardır.  

Dilimizi kullanışlı hâle getiren; aynı kelimelerle farklı anlamlar ifade edilmesini, kelime haznesinin genişlemesini sağlayan, eklerdir.  


Ek Nedir?

Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen seslere/hecelere ek denir.

Türkçede birkaç istisna dışında önce yapım eki sonra çekim eki gelir.

 

Ekler yapım ve çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır. Yapım ekleri anlam; çekim ekleri de görev belirler.  

1. ÇEKİM EKLERİ

Çekim ekleri, eklendiği kelimenin anlamını değiştirmez; kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, kelimelerin cümlede görev almasını, hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirtir. Kısaca çekim ekleri kelimelerin cümle içerisinde kullanılmasını sağlar.  

Kök veya gövde hâlindeki kelimeler ancak çekim eklerini alarak diğer kelimelere bağlanır, zaman ve şahıs anlamı kazanır.  

"Kardeş kitap yer sor."  

Bu kelime dizisi bu hâliyle ancak bir kelime yığınıdır. Bir maksat, duygu, fikir, haber, bilgi ifade etmez. Bu kelime yığınını çeşitli çekim ekleriyle anlamlı cümle haline gelir. 

"Kardeşine kitabın yerini sor."

"Kardeşimden kitapların yerini soracağım."

"Kardeşin kitabının yerini sordu."  

 

Çekim ekleri getirildikleri kelimenin türüne göre ikiye ayrılır:  İsim çekim ekleri ve Fiil çekim ekleri 

 

A. İSİM ÇEKİM EKLERİ

İsimlere ve isim soylu kelimelere eklenerek onları diğer isimlere, edatlara, fiillere bağlayan; cümle içindeki görevlerini belirleyen, ait oldukları kişileri belirten ve isimlerin çeşitli durumlarını bildiren eklerdir.  

İsim çekim ekleri şunlardır: 

Hâl (Durum) Ekleri

- Yaklaşma Durumu Eki (-a/-e)

- Bulunma Durumu Eki (-da/-de; -ta/te)

- Ayrılma Durumu Eki (-dan/den; -tan/ten)

- Belirtme Durumu Eki (-ı/-i/-u/-ü)

İyelik Ekleri (-ı/-i/-u/-ü)

İlgi zamiri -ki

Çokluk Eki (-lar/-ler)

Ek-fiil Ekleri (-idi, -imiş, -ise, -dir)

Tamlayan (=ilgi) Eki (-ın,-in,-un,-ün)

Eşitlik Eki (-ca, -ce)

Vasıta Eki (-la/-le)

 

1. HÂL (DURUM) EKLERİ

İsimleri isimlere, fiillere, edatlara bağlayan, diğer kelimelerle ilişki kurarak isimlerin cümlede görev kazanmasını sağlayan eklerdir.

İsmin hâllerinin başında yalın hâl (nominatif) gelir, ama bu hâlin eki bulunmaz.   

NOT: Kelimenin yalın hali, hal eklerinden herhangi birini almış halidir. Diğer yapım ve çekim eklerini alabilir.

a. -İ Belirtme/Yükleme Hâl Eki

Fiildeki işten, hareketten, eylemden etkilenen varlığı belirtir. Yani bu eki alan isimler cümlede belirtili nesne görevinde bulunur.

ev-i gördüm, kapı-y-ı açtım, okul-u boyadılar, gül-ü koparmayın...

 

  • İsmi fiile bağlar.

Çocukları buradan kim alacak?

Babası çocuğu çağırdı.

Şimdi soruları cevaplayın.

Burada kimi bekliyorsunuz? 

-i: iyelik eki: (onun) kalem-i

-i: belirtme hâl eki: kalem-i (kim aldı?)

 

 b. -E Yönelme Hâl Eki

  • İsimleri fiillere, bazen de edatlara bağlar.  

Yönelme hâlinde, ismin belirttiği kavrama yöneliş, dönme söz konusudur.

okul-a git, ev-e dön... 

 

  • Eklendiği kelimelere farklı anlamlar katar ve değişik anlam ilişkileri kurar.  

Yönelme, yaklaşma, ulaşma bildirir. Bu eki alan kelimeler cümlede dolaylı tümleç ve yüklem olabilir:

Bugün okula gitti.

Benim itirazım yapılan haksızlığa. (haksızlığadır: yüklem) 

 

  • Fiyat, ücret, araç ile anlamı katar:

Kitabı on liraya aldı. (karşılığında)

Bu iş kaç paraya olur? 

 

  • Zaman bildirir, zarf tümleci yapar:

Bu iş sabaha biter.

Haftaya size gelelim.  

 

  • Yer bildirir:

Bizi karşılamak için kapıya geldi.  

 

  • İsimleri edatlara bağlar:

Akşama kadar okulda ders çalıştık.

Sabaha karşı varırız.

Yaşına göre ağır bir işte çalışıyordu. 

 

  • Deyim kurar:

Ağzına geleni söyler.

İşleri yoluna koymak

Başına buyruk.

Başa gelen çekilir.

Çok cana yakın bir çocuktu. 

 

  • İçin, aitlik, amaç ilgisi kurar:

Bunu size aldık. (sizin için)

Sana bir iyilik düşünüyorlar. (senin için)

Annesini görmeye gitti. 

 

  • İkilemeler kurarak durum bildirir:

Otobüse nefes nefese yetiştiler.

İki ahbap kafa kafaya vermiş... 

 

  • "-an, -en" sıfat-fiil ekleriyle birleşerek abartma anlamı veren ikilemeler kurar:

Soran sorana, geçen geçene, giden gidene...  

 

  • Şekilce çekimli fiil olan fakat fiil özelliğini kaybetmiş söz gruplarına gelir:

Geçmiş olsuna gitti. (demeye)  

 

c. -DE Bulunma Hâl Eki

  • İsimleri fillere bağlar.

ev-de oturma, okul-da öğren, yurt-ta kaldı, devlet-te bulunuyor... 

 

  • Cümlede dolaylı tümleç, zarf tümleci ve yüklem yapar:

Eski İstanbul'da ne güzel günler yaşanmış. (dolaylı tümleç)

Saat yedide mi gelecekmiş? (zarf tümleci)

Her şey yerli yerinde. (yüklem) 

 

  • Zaman bildirir:

Okullar bu yıl da eylülde açılacak. (zarf tüml.) 

 

  • Fiili durum yönüyle niteler:

Suyu bir yudumda içti. (zarf tüml.)

Siz ayakta kaldınız.

Çamaşırları elde yıkıyormuş. 

 

  • Zaman ve sayı bildiren kelimelere eklenerek ölçü, miktar bildirir:

Yılda yirmi gün izni var.

Haftada bir geliyor.

Yüzde yetmiş başarı vardı. 

 

  • İkilemeler kurar:

Ayda yılda bir uğrar oldu.

Elde avuçta ne varsa bitti.  

 

  • Eklendiği kelimeyi sıfat yapar:

Parmak kalınlığında yaprakları var.  

 

  • Yapım eki görevi görür:

Gözde sanatçılarımızdandı.

Peyami Safa'nın "Sözde Kızlar"ını okudun mu?

Sözde Ermeni soykırımı... 

 

d. -DEn Ayrılma/Uzaklaşma Hâl Eki

  • İsimleri fillere bağlar.

okul-dan çıktı, ev-den ayrıldı, yurt-tan geliyor, devlet-ten istedi... 

 

  • Eklendiği kelimeyi dolaylı tümleç yapar; yer, ayrılma, uzaklaşma bildirir:

Ali, evden yeni çıktı.

Birçok seneler geçti dönen yok seferinden.  

  •  Durum bildirir:

Yağmur hafiften yağıyor.

Ben onu yakından tanırım. 

 

  • Üstünlük, karşılaştırma bildirir:

Kıldan ince

baldan tatlı

Erzurum'dan soğuk şehir yok.

Bundan iyisi bulunmaz. 

 

  • Bütünün parçasını, bütünden ayrılmayı ifade eder:

Verilen pastadan bir dilim yedi.

Soruların cevabını sözlerimden çıkaracaksınız.

Canından can vermek istiyordu.  

 

  • İsimleri edatlara bağlayarak edat grubu ve edat tümleci oluşturur:

Akşamdan beri seni arıyoruz.

Yemekten sonra çayı nerede içeceğiz?  

 

  • Sebep bildirir:

Soğuktan tir tir titriyordu.

Yorgunluktan uyuyuverdi.  

 

  • İsim tamlamalarında tamlayan ekinin (-in) yerine kullanılır:

Geçen gün öğrencilerden biri yanıma geldi.

Bu ürünlerden hangisini istediğinizi söyleyin. 

 

  • Yapım eki özelliği kazanarak eklendiği kelimeyi sıfat yapar:

Sıradan insanlarla düşüp kalkma diyordu.

Sudan sebeplerle buradan ayrılıp gitti.

Toptan satış

Uzaktan akraba

En içten duygular 

 

  • İkilemeler kurar:

Zavallı çocuk günden güne eriyor.

Baştan başa bizim bu topraklar.

Durumumuz yıldan yıla kötüye gidiyor.

Dünden bugüne ne değişti ki... 

 

  • Varlıkların neden, hangi maddeden yapıldıklarını bildirir:

Üstüne yünden bir kazak almıştı.

Tahtadan kılıçlarla oynuyorlardı.

 

  • Zaman anlamlı kelimelere gelerek zaman anlamı katar:

Bu işi dünden halletmeliydik.

Yarın geceden yola çıkmayı düşünüyoruz.  

 

e. -CE Eşitlik Hâl Eki

İsimlere ve isim soylu kelimelere eklenerek çeşitli anlamlar katar. Türkçenin işlek eklerinden biridir. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak kullanılır. Tür olarak da isim, sıfat ve zarf türetir.

ben-ce, okul-ca, yurt-ça, sert-çe... 

 

  • Gibi, benzerlik anlamları katar:

Çocukça davranışları vardı.

İnsanca hareket etmeliyiz.  

 

  • Yüklem yapar:

Onun davranışları çok zaman delicedir.  

 

  • Bakımında, yönüyle anlamı katar:

O sizden kiloca biraz daha düşük.

Akılca birbirinizden farkınız yok.  

 

  • Göre anlamı katar, edat gibi kullanılır:

Sence bu yaptığın doğru mu?

Bence bu doğru. 

 

  • Çokluk, abartma anlamı katar:

Evinde yüzlerce kitabı var.  

 

  • Zaman bildiren isimlere gelerek eşitlik, süresince, boyunca anlamı katar:

Bu okulda yıllarca çalıştım, dedi.

O gün sizi saatlerce bekledik.  

 

  • Birliktelik, beraberlik anlamı katar:

Bu kararı sınıfça aldık.

Bugün milletçe sevinçliyiz.  

 

  • Durum bildirir; zarf tümleci yapar:

Anlatılanları sessizce dinledi.

Düşüncelerini açıkça dile getirdi.

Evden gizlice ayrıldı.  

 

  • Küçültme, sınırlandırma anlamı katar:

Oralarda yaşlıca bir adam dolaşıyordu.

Fatih, büyükçe bir taşı alıp denize atıverdi.

 

f. -lE Vasıta Hâl Eki

"ile" edatı kaynaklıdır; "i" düşürülerek kullanılır.

Ünlüyle biten kelimelere eklenirken araya y kaynaştırma harfi girer:

masa > masa-y-la.

 

Ünsüzle biten kelimelere eklendiğinde -la, -le şeklindedir:

kalem > kalemle.  

  • İsim ve isim soylu kelimelere eklenerek değişik anlamlar katar. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci, edat tümleci ve yüklem olarak kullanılır.  

 

  • Durum bildirir; zarf tümleci yapar:

İşi kolaylıkla başardı.

Ayağına gelen topa hızla vurdu.

Babasını sevinçle karşıladı. 

 

  • Yüklem yapar: O artık bizimledir. 

 

  • Birliktelik anlamı katar: Öğrencileriyle geziye gitmişti.  

 

  • Araç, alet bildirir: Arabasıyla evimize kadar getirdi. İğneyle kuyu kazıyorsun. 

 

  • "ve" bağlacı görevinde kullanılır:

Annemle kardeşim buraya geldiler.

Baki'yle Fuzuli, 16. yy. şairleridir.  

 

  • Sebep ve zaman bildirir:

Rüzgârın etkisiyle dallar sallandı.

Sonbaharın gelmesiyle soğuklar artmıştı.

Zilin sesiyle yarışma bitti.  

 

g. -(n) İn İlgi Hâl Eki (tamlayan eki)

  • İsimleri isimlere bağlayarak tamlama kurmaya yarar. 

Bu ek birinci tekil ve çoğul şahıs için "-İm" şeklindedir: ben-im, biz-im. 

 

  • İsimleri isimlere bağlar:

Benim elim kanadı.

Bizim evimiz büyüktür.

Kitabın yaprağı yırtılmış.

Yalancının mumu...

Gözlüğün camı...  

 

  • İsimleri, zamirleri ve sıfat-fiilleri edatlara bağlar:

Bunu senin için yaptım dedi.  

 

  • İsimleri ve zamirleri fiillere bağlar:

Birincilik ödülü Elif'in oldu.

En güzel ve mutlu yıllar sizlerin olsun.  

  • Not: "-dEn" eki tamlayan ekinin yerini tutabilir: 

öğrencilerin bazıları > öğrencilerden bazıları

onların biri > onlardan biri 

 

2. İYELİK EKLERİ

İsimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların sahiplerini, ait oldukları kişileri belirten eklerdir. Tamlayansız kullanıldıkları zaman bu eklere iyelik zamirleri de denir.

kitab-ım, kitab-ın, kitab-ı, kitab-ımız, kitab-ınız,kitap-ları

masa-m, masa-n, masa-s-ı, masa-mız, masa-nız masa-ları

su-y-um, su-y-un, su-y-u, su-y-umuz, su-y-unuz, su-ları

ne-y-im, ne-y-in, ne-y-i/ne-s-i, ne-y-imiz, ne-y-iniz,ne-leri 

  • İyelik ekleri isim tamlamasında tamlanana gelir:

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...

Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı... 

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.

İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir. 

Kapının kol-u,

işin baş-ı,

hayvan sevgi-s-i 

  • İyelik ekleri bazen yer bildiren zamirlerden (işaret zamirleri) sonra gelerek belirtme görevlerinde bulunur:

burası, ötesi, şurası...  

 

  • Sıfatlardan sonra gelerek zamir yapar: doğrusu, böylesi, başkası... 

 

  • Bazen isimlerle ve sıfatlarla birlikte sevgi ve abartma ifade eder:

Canım İstanbul.

Güzelim çiçekler kurumuş.

 

  • İyelik eklerinden sonra hâl ekleri gelebilir:

Baba-m-a soracağım.

Kardeş-i-n-i arıyormuş. 

 

  • -ler ekiyle -i iyelik eki birlikte kullanılarak zaman bakımından genelleme yapılır:

akşamları, sabahları, gündüzleri... 


3. İLGİ ZAMİRİ: -ki

  • İlgi zamiri belirtili isim tamlamalarında tamlananın yerini tutabilir:

benim kalemim > benimki

onun eli > onunki 

 NOT:"-im, in" tamlayan eklerinden sonra gelir.


Türkçede üç tane "ki" vardır: "ki", "-ki", "-ki" 

a. "ki" Bağlacı

Sadece "ki" biçimi vardır.

Kendinden önceki ve sonraki kelimelerden ayrı yazılır.

Türkçe değil, Farsça bir bağlaçtır ve Türkçe cümle yapısına aykırı olarak kullanılır.

"ki" ile başlayan bir ara cümle asıl cümlenin içinde kısa çizgiler arasında verilebilir:

Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-

Yağmur yağmadı ki mantarlar ortaya çıksın.

Atatürk diyor ki: ...

Bir şey biliyor ki konuşuyor.

Ben ki hep sizin için çalıştım.

Sınavı kazanabilir miyim ki...

Baktım ki gitmiş.

 

b. "-ki" İlgi Zamiri

Ek hâlindeki zamirdir.

Eklendiği kelimeye -ki sadece isim tamlamasında tamlayana eklenir- bitişik yazılır ve bir ismin (tamlananın) yerini tutar.

Büyük ve küçük ünlü kurallarına uymaz; sadece -ki şekli vardır: 

senin kalemin > seninki,

Ali'nin eli > Ali'ninki,

onun düşüncesi > onunki... 

 

c. "-ki" Yapım Eki

İsimlere eklenerek yer ve zaman bildiren sıfatlar türeten ektir.

Zaman bildiren kelimelerin sonuna doğrudan eklenirken, yer bildiren sıfatlar türetirken "-dE" hâl ekiyle birlikte kullanılır.

Sadece -ki ve az da olsa -kü şekilleri vardır: 

bu yılki sınav,

yarınki maç,

dünkü film,

bugünkü aklım...

masadaki kitaplar,

duvardaki saat,

evdeki hesap... 


4. -lEr ÇOĞUL EKİ

Cins isimlerine gelerek onların çoğul şekillerini yapar.

Kelimeler arasında ilgi kurmaz:

dağlar, fikirler, idealler, öğrenciler, dertler... 

 

Özel isimlere getirildiğinde:  

1. Aile anlamı katar; -gil ekinin yerine kullanılır, yapım eki görevinde olduğu için ayrılmadan yazılır.

Yarın Ahmetlere gideceğiz.

İzmir'e, amcamlara/dedemlere/teyzemlere gideceğiz.  (burada özel isme getirilmemiş.)

Aliler bize gelecekler.  

2. Benzerleri anlamı katar.

Bu millet nice Fatihler, Kemaller yetiştirecektir.

Bu topraklarda ne Çaldıranlar, ne Ridaniyeler yaşandı. 

3. Aynı ismi taşıyanları belirtir:

Sınıftaki Aliler ayağa kalksın.

Hüseyinlerin hepsi buraya gelsin. 

4. Abartma anlamı katar:

Çalışmak için ta Almanyalara gitti. 

5. Topluluk kavramı bildirir:

Türkler, Yunanlar, Adanalılar, Konyalılar... 

Bunların dışında: 

  •  İkilemeler yapar:

Yıllar yılı bekledik. 

  •  Abartma anlamı katar, bazen "bir" kelimesiyle birlikte bu anlamı verir:

Ateşler içinde kıvranıyordu.

O gün dünyalar benim olmuştu.

Valizler dolusu kitapları ne zaman almıştı.

Bir kumaşlar almış, görmelisiniz.

Bir bahçeler var, sözle anlatılmaz.

Bir zamanlar ne kadar şendik. 

 

  • Çoğul zamirlere getirilerek tekrar çoğul yapar: Bizler, sizler 

 

  • Saygı veya alay anlamı katar:

Dostumuz nedense bizi çağırmamışlar.

Müdür Bey döndüler mi?  

 

  • "Her" anlamı katar:

Akşamları erken yemek yeriz. (her akşam)

Sabahları geç kalkarım. (her sabah)

 

  • "Yaş" kelimesine getirilerek yaşça yaklaşıklık bildirir:

O zaman henüz sekiz yaşlarında idi. 

 

  • İyelik üçüncü çoğul eki ve şahıs eki ile karıştırılmamalıdır.

Çocuklar (çoğul eki)

annelerini (iyelik eki)

bekliyorlar(şahıs eki).  


5. EK-FİİL

İsim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan, ek hâlindeki fiildir.  

"imek" fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.  

Dört kipe göre çekimi vardır: 

  • Geniş zaman
  • Ek fiilin hikâyesi
  • Ek fiilin rivayetı
  • Ek fiilin şart kipi 

5.1. Ek-Fiilin Geniş Zamanı

İsim soylu kelimelere kişi ekleri getirilerek yapılır. Bunlar geniş zaman eklerinin yerini tutar. Üçüncü kişilere "-dİr" eki getirilir. 

"insanım, insansın, insan(dır), insanız, insansınız, insan(dır)lar" 

Ben bir küçük kelebeğim.

Üstümüze doğan bir güneşsin sen. 

Her taraf bugün bir başka güzel(dir).

 

Bu ek fiillere getirildiğinde kesinlik veya olasılık anlamı katar. 

Ulaş şimdi tatil yapıyordur. (olasılık)

Bu durumda işe gitmeyecektir. (kesinlik) 

 

5.2. Ek Fiilin Bilinen (görülen, -di'li geçmiş) Zamanı

Ek-fiilin bilinen geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların bilinen geçmişteki durumuna şahit olunduğunu gösterir.  

"idim, idin, idi, idik, idiniz, idiler" 

Bir güzelin hayranıydım.  ->  hayranı i-di-m 

Dün daha heyecanlıydın. -> heyecanlı i-di-n

Merhametli biriydi. -> biri i-di

 

5.3. Ek-Fiilin Duyulan (anlatılan, öğrenilen, -miş'li geçmiş) Zamanı (Rivayet)

Ek-fiilin öğrenilen geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların öğrenilen geçmişteki durumunun başkasından duyulduğunu anlatır.  

"imişim, imişsin, imiş, imişiz, imişsiniz, imişler" 

Suçlanan ben-miş-im.  < ben imişim

Meğer sen ne çalışkan-mış-sın.   < çalışkan imişsin

Adam yirmi yıldır evine hasret-miş.   < hasret imiş 

 

5.4. Ek-Fiilin Şartı

Eklendiği isimlerle yan cümlecik kurar ve temel cümlenin şartını bildirirBazen karşılaştırma anlamı da katar. 

"isem, isen, ise, isek, iseniz, iseler" 

Elbise ucuzsa hemen alalım. -> ucuz ise

Maaşlar düşük, giderlerse oldukça fazla.  -> giderler ise 

Dikkat!

Ben iyi bir oku-r-um (dur) ->  Ek-fiilin geniş zamanı

Hep iyi kitaplar oku-r-um.  -> Şahıs eki

Benim oku-r-um anlayışlıdır. -> İlgi eki ve iyelik eki

Öğrenciydi -> ek-fiil çekimi

Uyuyordu -> birleşik çekim

Öğrenciymiş -> ek-fiil

Uyuyormuş -> birleşik zaman

Öğrenciyse -> ek-fiil

Uyuyorsa -> birleşik zaman  

Not: Ek-fiilin olumsuzu ek-fiilden önce "değil" kelimesi getirilerek yapılır:  

Birinci değilim, değildim, değilmişim, değilsem 

 

6. TAMLAMA EKLERİ

Türkçede tamlama ekleri "tamlayan" ve "tamlanan" eklerinden oluşur:

tamlayan (ilgi) eki : -ın/-in/-un/-ün

tamlanan (iyelik) eki : -ı/-i/-u/-ü

 

adam-ın has-ı

defter-in sayfa-s-ı

konu-n-un ayrıntı-s-ı

okul-un müdür-ü

gökyüzü-n-ün reng-i

gün-ün konu-s-u ...

 

Eylem çekim eklerini iki temel grupta sınıflandırabiliriz:

1) Kip ekleri

a) Bildirme (zaman) kipi ekleri

b) Dilek kipi ekleri

2) Kişi (şahıs) ekleri

2.2.1 Kip Ekleri

Eylemin gösterdiği kılış, durum veya oluşun zamana bağlı olarak nasıl gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini gösteren söyleyiş kalıplarına kip adı ve­rilir.

a) Bildirme (Haber) Kipi Ekleri

Eylemin gerçekleşmesi, zaman kavramı içinde mümkündür. Zaman içinde eylem ya gerçekleşmiştir ya gerçekleşmektedir ya da sözün söylenmesinden sonraki bir zaman diliminde gerçekleşecektir. Eylemlerin gerçekleşme zamanını bildirmek için kip ekleri kullanılır.

Dilimizde 4 temel zaman vardır, bunlar:

1) Geçmiş zaman

a) Bilinen (görülen / belirli) geçmiş zaman

b) Öğrenilen (duyulan / belirsiz) geçmiş zaman

2) Şimdiki zaman

3) Gelecek zaman

4) Geniş zaman (Tüm zamanları kapsar.)

Eylemlerde Zaman

1- Geçmiş Zaman Eki (-di, -miş)

Eylemin geçmişte yapıldığını bildiren zamandır. Bilinen (görülen / belirli) geçmiş zaman ve öğrenilen (duyulan / belirsiz) geçmiş zaman olmak üzere ikiye ayrılır.

a- Bilinen (Görülen / Belirli) Geçmiş Zaman Eki (-di / -dı / -du / -dü / -tı / -ti / -tu / -tü)

Görülen, tanık olunan, bilinen veya yapıldığından emin olunan geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.

Dün tüm ödevlerimi bitirdim. (Bilinen)

Ellerini güzelce yıkadı. (Görülen, tanık olunan)

Ayak sesleri yaklaşıyor, geldiler. (Duyularla kesinleşmiş)

Cumhuriyet 1923’te kuruldu. (Bilimsel kesinlik)

 b- Öğrenilen (Duyulan / Belirsiz) Geçmiş Zaman Eki (-mış / -miş / -muş / -müş)

Görülmeyen, başkasından duyulan veya bittikten sonra fark edilen geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.

İstanbul’a dün epeyce kar yağmış. (Başkasından öğrenilmiş.)

Ben görmeyeli epey büyümüşsün. (Sonradan fark edilmiş.)

Keloğlan bir de bakmış ki… (Masal üslubu. Masal ve fıkra anlatım biçiminde de “başkasından öğrenilme” anlamı vardır.)

 

2- Şimdiki Zaman Eki (-yor) ve (-makta/-mekte)

Halen yapılmakta olan, henüz tamamlanmamış bir eylemin anlatılmasında veya bildirilmesinde kullanılır.

 Bahçede çiçekleri suluyor.

Bu problemi bir türlü çözemiyorum

Ders çalışmaktayım.

 3- Gelecek Zaman Eki (-ecek / -acak)

Gelecek zaman içerisinde bir eylemin bildirilmesinde kullanılır.

Yarın hastaneye gideceğim.

İşe yarın başlayacaksın.

Bu toplantıya onu çağırmayacağız.

 4- Geniş Zaman Eki (-r / -(a)r / -(e)r / -(ı)r / -(i)r / -(u)r / -(ü)r)

Eylemin geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların tümüne ait olduğunun, yani her zaman tekrarlandığının bildirilmesinde ve genel yargıları anlatmakta kullanılır.

Akşamları kitap okurum.

Her yaz köyümüze gideriz.

Dünya, Güneş’in etrafında döner.

 >  Geniş zamanın olumsuzunda diğer kiplerden çok farklı bir durum vardır. Diğer kiplere olumsuzluk eki (-ma, -me) getirildiğinde zaman eki düşmezken, geniş zamanda zaman eki düşer ve 1. tekil ve 1. çoğul kişi haricindeki kişilerde olumsuzluk eki “-maz, -mez” şeklinde kullanılır.

geldim          >          gelmedim

gelirim          >          gelmem

gelirsin         >          gelmezsin

gelir               >          gelmez

gelirsiniz      >          gelmezsiniz

geliriz            >          gelmeyiz

gelirler          >          gelmezler

  b) Dilek Kipi Ekleri

Bir dileği, bir isteği, tasarlanan bir hareketi anlatan kiplerdir. Dilek kiplerinde zaman anlamı yoktur.

Dilek kipleri dörde ayrılır, bunlar:

1) Gereklilik kipi

2) Şart kipi

3) İstek kipi

4) Emir kipi

 1- Gereklilik Kipi (-meli / -malı)

Eylemin yapılmasının gerekli veya zorunlu olduğunu ifade eder.

Ödevlerini zamanında yapmalısın.

Saha çok çalışmalıyım.

>  Gereklilik kipi bazen cümleye ihtimal anlamı katabilir.

 İstanbul’a varmış olmalı. (ihtimal)

2- Koşul (Şart) Kipi (-se / -sa)

Fiil kök veya gövdesine gelerek söz konusu olan işin dileğe ve şarta bağlı olduğunun bildirilmesini sağlar.

Bu akşam sinemaya gitsek. (dilek)

Ödevlerini bitirsen dışarı çıkmana izin verebilirim. (şart)

 3- İstek Kipi (-e / -a)

Cümleye istek, dilek, temenni anlamı katar. Cümle içerisinde genelde “-elim, -eyim” şeklinde kişi eklerini almış haliyle karşımıza çıkar.

Eğri oturup, doğru konuşalım.

Doğum günüme eski arkadaşlarımı da çağırayım.

 4- Emir Kipi ( – )

Eylemin yapılması gerektiğini emir şeklinde bildirir. Emir kipinin eki yoktur, kişi ekleriyle çekimlenir. Birinci tekil ve birinci çoğul şahsın emir çekimi yoktur.

Biraz acele edin.

Bu konuyu sessizce dinleyin.

Kapalı alanlarda sigara içmeyiniz.

 

2. Kişi (Şahıs) Ekleri

Fiilde bildirilen iş, oluş ya da durumun kim tarafından yapıldığını belirten eklerdir. Kişi eklerin, cümlede işi yapanı yani özneyi bildirir. Kişi ekleri, fiillerde kip eklerinden sonra gelirler.

“Bugün bir saat kitap okudum.” cümlesinde “okumak” fiiline getirilen “-m” eki, fiilin kim tarafından (1. tekil kişi – ben) yapıldığını bildirmektedir.

"Bu konuyu sessizce dinleyin."

"Kapalı alanlarda sigara içmeyiniz."

Kişi (Şahıs)           Fiil – Kip – Kişi Eki    Kişi (Şahıs)          Fiil – Kip – Kişi eki

1. tekil kişi (ben)    Oku – du – m        1. tekil kişi (ben)    Oku – malı – y – ım

2. tekil kişi (sen)    Oku – du – n        2. tekil kişi (sen)      Oku – malı – sın

3. tekil kişi (o)       Oku – du              3. tekil kişi (o)         Oku – malı

1. çoğul kişi (biz)   Oku – du – k         1. çoğul kişi (biz)     Oku – malı – y – ız

2. çoğul kişi (siz)    Oku – du – nuz     2. çoğul kişi (siz)     Oku – malı – sınız

3. çoğul kişi (onlar) Oku – du – lar        3. çoğul kişi (onlar)Oku – malı – lar


2. YAPIM EKLERİ

Sözcüklere gelerek onlardan yeni sözcükler türeten eklerdir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını da türünü de değiştirir. Kısacası yapım eki, adından da anlaşılacağı gibi, sözcüklerden yeni sözcük yapım işini yapar.

Yapım ekleri her zaman (birkaç istisna dışında evdeki, annemsiz) çekim eklerinden önce gelir. Yapım eki almış bir sözcüğe türemiş sözcük ya da gövde denir.

NOT: Gövdeden türemiş sözcük, en az iki yapım eki almış sçzcüktür.

Söz-cü-lük


Yapım ekleri dörde ayrılır:


1. İsimden İsim Yapım Ekleri

İsim kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni isimler yapan eklerdir.

» -lik: zeytinlik, şekerlik, suluk, insanlık, kardeşlik, odunluk, ayakkabılık

» -li: köylü, nişanlı, renkli, mavili, bilgili, görgülü, akıllı, sözlü

» -siz: evsiz, huysuz, akılsız, işsiz, parasız, yurtsuz

» -cil: evcil, otçul, bencil, etçil

» -cık: kızılcık, arpacık, kulakçık, kitapçık

» -daş: meslektaş, vatandaş, arkadaş, sesteş

» -inci: birinci, altıncı

» -msı: acımsı, ekşimsi, yeşilimsi

» -sal: kumsal, evrensel

» -ıt: yaşıt

» -tı: horultu cıvıltı

 


2. İsimden Fiil Yapım Ekleri

İsim kök veya gövdelerine gelerek fiil oluşturan eklerdir.

İsimden Fiil Yapım Eki

» -le: başla-, suçla-, sula-, terle–, sabahla-

» -al: azal-, çoğal-, düzel–

» -l: doğrul-, sivril–, diril-

» -a: kana-, yaşa-, türe-, boşa–

» -da: fısılda-, horulda-, gürülde–

» -at: yönet-, gözet–

» -kır: fışkır-, haykır–

» -lan: evlen–

» -laş: şakalaş-, dertleş-, çocuklaş–

» -(a)r: morar-, karar-, yaşar–

» -se: önemse-, garipse–


3. Fiilden İsim Yapım Ekleri

Fiil kök veya gövdelerine gelerek isim türeten eklerdir.

Fiilden İsim Yapım Eki

» -im: seçim, üretim, bölüm, çözüm, verim

» -gi: vergi, sevgi, görgü, bilgi, örgü, sergi, algı, atkı

» -gın: dalgın, kızgın, bilgin, durgun, salgın, bozgun

» -ı / -i: yazı, doğu, batı, gezi, tartı

» -ıcı / -ici: yırtıcı, satıcı, yapıcı, geçici, kurucu, alıcı, verici

» -ca: eğlence

» -ecek: giyecek, yakacak, açacak

» -ak: yatak, kaçak, durak,

» -ga: bölge, bilge, süpürge,

» -gan: çalışkan, unutkan, çekingen, girişken

» -gıç: bilgiç, dalgıç, başlangıç

» -ik: kesik, açık, göçük, kırık

» -ın / -in: yığın, akın, tütün, ekin,

» -nç: gülünç, basınç,

» -ıntı: esinti, çıkıntı, döküntü,

» -(e)r: gelir, gider, okur,

» -maca: bulmaca, kesmece

» -sel: görsel, uysal, işitsel

» -anak: gelenek, görenek, olanak, seçenek

» -ış: dikiş, yürüyüş, gülüş

» -ıt: geçit, yakıt, ölçüt

» -ma: dondurma, danışma, deneme

» -mak: çakmak, ekmek, kazmak

» -tı: belirti, kızartı


4. Fiilden Fiil Yapım Ekleri

Fiil kök veya gövdelerine gelerek yeni fiiller türeten eklerdir.

» -t: yürüt-, anlat-, ağlat–

» -(a)r: kopar-, çıkar-, uçur-, düşür–

» -dır: yazdır-, açtır-, bıktır-, sordur–

» -(ı)l: atıl-, yazıl-, çözül-, sorul–

» -(ı)n: taran-, yıkan-, silin-, alın–

» -ele: kovala-, itele–

» -ı: kazı-, sürü–

» -msa: anımsa-, gülümse–

 (alıntılar yapılarak örnekler zenginleştirilmiştir.)

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ