TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

AHMET HAŞİM

AHMET HAŞİM

  • Topluluk dağıldıktan sonra da hiçbir edebi topluluğa katılmamış, sanat anlayışını değiştirmeden Fecriati anlayışıyla sanat hayatına devam etmiştir.
  • İlk şiiri “Hayal-i Akşam” 1901’de yayımlanmıştır.
  • Sembolizmden etkilenmiştir.
  • Empresyonizmden de etkilenmiştir.
  • Şiirlerinde “akşam, şafak, gece, gurup, mehtap, güller, yıldızlar… gibi hayal kurmaya uygun yerler ve durumları tercih etmiştir.
  • “Akşam Şairi” olarak da tanınır.
  • “Sanat için sanat” anlayışını benimsemiştir.
  • Toplumsal konularla ilgilenmemiştir.
  • Şiirlerinde daha çok serbest müstezat nazım şeklini kullanmıştır.
  • Şiirlerindeki başlıca temalar çocukluk anıları, aşk ve tabiattır.
  • Bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. (Hece ölçüsünü “Köylü vezni” olarak nitelemiştir.
  • Düzyazılarında dil, şiirlerine göre sadedir.
  • Ona göre şiir; anlaşılmak için değil, hissedilmek için yazılır. Şiirde musiki önemlidir. Konu değil, önemli olan söyleyiştir.
  • Şiirle ilgili görüşlerini “Piyale” adlı şiir kitabının ön sözünde “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” başlığıyla açıklamıştır.
  • Ahmet Haşim şiir hakkındaki görüşlerini, "Bir Günün Sonunda Arzu" şiirini kapalı ve anlamsız bularak eleştirenlere cevap olarak yazdığı "Şiirde Mana" adlı yazısında anlatır. Dergâh mecmuasında yayımlanan bu yazı daha sonra küçük bazı değişikliklerle şairin Piyale adlı kitabının başında yer almıştır. Haşim, bu yazıda kendisini eleştirenleri ve eleştirileri zikretmeden adeta kendi poetikasını ortaya koyar. Yazının başında şiir ve nesri kalın bir çizgiyle ayıran Haşim, bunların birbiriyle hiç ilgisi olmayan "iki mimari" olduğunu ifade eder: "Denilebilir ki şiir, nesre kabil-i tahvil olmayan nazımdır." Haşim daha sonra oldukça iddialı bir şiir tanımı yapar. Bu tanımdan şairin anlamdan ziyade ahenge daha fazla önem verdiği görülür. Nitekim yazının başka bir yerindeki "Şiir bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır." cümlesi de bu görüşü desteklemektedir. Haşim, kapalı şiirin okuyucuyu değişik anlam çağrışımlarına götüreceğini ve bu şekilde şiirin anlam zenginliği kazanacağını düşünmektedir: "En güzel şiirler, manalarını kariin(okurun) ruhundan alan şiirlerdir." Şiirde anlamın müphem kalmasını bir kusur değil, bir meziyet olarak kabul eder. Yazının sonunda şiiri resullerin sözüne benzeten şair, kapalı şiirin okuyucunun muhayyilesini harekete geçireceğini, şairle birlikte okuyucunun da şiire dahil olacağını, böylece şairle okuyucu arasında ortak bir dilin oluşacağını iddia eder.
  • Merdiven, Bir Günün Sonunda Arzu, O Belde, Ölmek önemli şiirlerindendir.

Eserleri

Şiir: Piyale, Göl Saatleri

Gezi: Frankfurt Seyahatnamesi

Deneme-Fıkra: Bize Göre, Gurabahanei Laklakan

EMİN BÜLENT SERDAROĞLU İLE İLGİLİ BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ!!!


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
İSLAMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI