TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

CÜMLE TÜRLERİ

CÜMLE ÇEŞİTLERİ

A-Yüklemine Göre Cümle Çeşitleri:

1-FİİL CÜMLESİ:

Fiil cümlesi, yüklemi haber/ dilek (tasarlama) kipleri ve şahıs eklerinden herhangi biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.

Nasıl bulunur? Cümlenin yüklemi tespit edilir. Fiiller “-mek, -mak” mastar ekini alabilen sözcükler olduklarından cümlenin yüklemine bu mastar eklerinden uygun olanı getirilip yüklemin fiil olup olmadığı tespit edilir. Ayrıca sözcükte fiil kip eki ve şahıs eki var mı yok mu buna bakılarak da cümlenin fiil cümlesi olup olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.

Dersten sonra sinemaya gittiler.

Fiil: git (mek)

Kip eki: Görülen geçmiş zaman “tı”

Şahıs eki: 3. Çoğul şahıs eki “lar”

UYARI: Yüklemine göre cümle çeşitleri konusunda düşülen en büyük hata, cümlenin devrik olabileceği unutulup, cümlenin tamamını okumadan sondaki sözcüğe bakılarak değerlendirme yapılmasıdır.

Örnekler:

Yalnız kalabilirsin bu şehrin en kalabalık sokağında.

Hiçbir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar.

Konuyla ilgili bütün bildiklerimi öğrencilerimle paylaştım hiçbir şey düşünmeden.

 ÖNEMLİ UYARI: Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler isim cümlesidir. Çünkü eylemsiler; fiile benzeyen, fakat fiilden isim yapma ekleri alarak artık isimleşen sözcüklerdir.

  • Eylemsiler, ek fiil (idi, imiş, ise, dir) eklerini alarak cümlede yüklem görevini üstlenebilirler.

Örnekler:

En büyük hayali dünya klasiklerinin tamamını okumaktı. (İsim fiil)

Okumak: İsim fiil eki (-mak) almış eylemsi

Okumak idi: Ek fiilin görülen geçmiş zaman ekini (hikâye ekini - idi) alarak yüklem olmuş.

 

Annesiyle tartıştıkları tek konu, ilaçları zamanında içmeyişiydi. (İsim fiil)

En çok yanılan, az kitap okuyup çok söz söyleyendir. (Sıfat fiil)

Bana olan sevgisi ölürcesineymiş. (Zarf fiil)

  

2-İSİM CÜMLESİ:

İsim cümlesi, isim veya isim soylu sözcüklerin “idi, imiş, ise veya dir” ek fiillerini alarak yüklem görevini üstlenmiş cümlelerdir.

Nasıl Bulunur? Fiil cümlesinde olduğu gibi cümlenin yüklemi tespit edilir. İsimler “-mek, -mak” mastar ekini alamayan sözcükler olduklarından fiillerden bu yönüyle ayrılırlar. Yüklemi isim veya isim soylu olan sözcükte mutlaka ek fiil bulunur (Ek fiilin geniş zamanı “dir” bazen düşebilir, Ali çalışkandır. – Ahmet çalışkan. gibi).

  •  Yüklem, isim ve isim soylu sayılan sıfat, zamir, edat, fiilimsi gibi sözcüklerden meydana geldiğinde cümle yüklemine göre “isim cümlesi” sayılmaktadır.

Örnekler:

Buraya gelmemi sağlayan kişi Ahmet’tir. (özel isim)

Bu beton yığınında bize nefes veren tek şey ağaçlardı. (cins isim)

Bu akşamki rakibimiz, geçen senenin en başarılı takımıymış. (topluluk ismi)

Doğum günüm için yaptığın pasta çok lezzetliydi. (sıfat)

Yıllardır üzerine titreyerek çizdiği resim buymuş. (işaret zamiri)

Hayatımda aldığım en değerli hediye sendin bana. (kişi zamiri)

O, fikirleriyle herkesi etkileyebilen biridir. (belgisiz zamir)

Kimdi bu yolu kapatan? Neydi derdi? (soru zamiri)

Sana edebileceğim yardım buraya kadarmış. (edat)

 

B- Anlamına Göre Cümle Çeşitleri:

Cümleler, anlamları bakımından temelde ya olumlu ya da olumsuzdur. Bu olumlu ve olumsuz cümleler ayrıca soru, ünlem, emir, istek vb. anlamları da taşıyor olabilir.

1-OLUMLU CÜMLE:

Olumlu cümleler, yüklemde belirtilen yargının gerçekleştiğini, olumlu yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, söz konusu olan kavramın mevcut olduğunu ifade eden cümlelerdir.

 

Örnekler:

Bankadaki birikimi ile babasına son model bir araba aldı.

Herkesin yüzünde bayram neşesi vardı.

Takip edildiğini anlayınca hızlı hızlı yürümeye başladı.

Gelecek hafta uzun bir yolculuğa çıkacağız.

Belediyenin açtığı çukur, ağzına kadar suyla doluydu.

Kardeşim sessiz sakin, kendi halinde biridir.

 

NOT: Bazı cümleler, yükleminde ya da herhangi bir öğesinde olumsuzluk bildiren bir ek veya sözcük bulundurduğu halde anlamca yargının gerçekleştiğini, olumlu yönde olduğunu kasteder. Bu tip cümlelere “biçimce olumsuz, anlamca olumlu”, cümleler diyebiliriz.

 

Örnekler:

Boğazın manzarası hoşuma gitmedi değil. (hoşuma gitti)

Onun arkamdan konuştuğundan haberim yok değil. (haberim var)

Senin bu tavırlarına kızmıyor değilim. (kızıyorum)

Hayattaki beklentilerime ulaşamayacağı mı sanıyorsun? (ulaşacağım)

Bir de ne göreyim, Erkan malzemeleri alıp gelmemiş mi? (gelmiş)

Anlamaz mı, ne zekidir o! (anlar)

ÖNEMLİ UYARI: Cümlede belirtilen durum veya davranış çirkin, rahatsız edici ya da uygunsuz bir anlama gelen, olumsuz çağrışım yapan sözcüklerden oluşsa bile, cümledeki yargı gerçekleşmişse veya gerçekleşecekse bu cümle olumlu bir cümledir.

 

Örnekler:

Göz göre göre ona yalan söylüyorsun. (Yalan söylemek= Olumsuz bir durum ancak söyleme eylemi gerçekleştiği için cümle olumludur. )

Bir araya geldiklerinde arkamdan konuşuyorlarmış. (arkadan konuşmak)

Bu adam geçen sene de hırsızlık yapmıştı. (hırsızlık)

Her geçen gün daha da kötü oluyorum. (kötü)

 

2-OLUMSUZ CÜMLE:

Olumsuz cümleler, yüklemde belirtilen yargının gerçekleşmediğini, olumsuz yönde sonuçlandığını ya da sonuçlanacağını, sözü edilen kavramın mevcut olmadığını ifade eden cümlelerdir. Olumsuz cümlelerin yükleminde olumsuzluk bildiren “-ma, -me, -maz, -mez ve -siz” eki veya “yok, değil” gibi olumsuzluk ifade eden sözcükler genellikle yer alır.

 

Örnekler:

Depremin vurduğu bu şehirde artık uzun uzun binalar yok.

Herkesle aynı şeyleri düşünecek değilim.

Bakma onun böyle sitemli konuştuğuna.

Bir daha kapıyı çalmadan içeri girmeyin.

Aldığın kazak sıcak suda yıkanmaz.

Bazı şeylerin önüne geçemezsiniz.

  
ÖNEMLİ UYARI: Bazı cümleler, olumsuzluk bildiren ek ya da sözcük almadığı halde, anlam bakımından yargının gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini, sözü edilen kavramın bulunmadığını kasteder. Böyle cümlelere de “biçimce olumlu, anlamca olumsuz” cümleler denilmektedir.

Örnekler:

Bu söylediğin de laf mı şimdi. (laf değil)

Ne sen Leyla’sın ne de ben Mecnun. (Sen Leyla değilsin, ben de Mecnun değilim)

Kim sever bu kadar tatsız çorbayı! (kimse sevmez)

Verilen işleri zamanında bitireceğini mi sanıyorsunuz? (bitiremez)

Duyduklarım karşısında artık sana nasıl güvenebilirim? (güvenemem)

Bu soğukta kabansız dışarı çıkılır mı hiç! (çıkılmaz)

Sorunlara çözüm bulabilecek kadar donanımlı biri ne gezer! (donanımlı biri yok)

 

3-SORU CÜMLESİ:

Soru cümleleri, merak edilen bir durumu, bilgiyi veya giderilmek istenen bir kuşkuyu, soru anlamı olan çeşitli sözcükler yardımıyla öğrenmeyi amaçlayan; ya da bu soru sözcükleri yardımıyla bir isteği bir duyguyu anlatan cümlelerdir.

Soru cümlelerindeki soru anlamı “mi soru edatı”, “soru sıfatı”, “soru zamiri” ve “soru zarfı” ile sağlanır ve bu soru sözcükleri, cümledeki herhangi bir öğeyi bulmak için kullanılabilir.

 

Soru edatı: “mı, mi, mu, mü”

 

Soru sıfatı: “nasıl, hangi, kaç, kaçıncı, kaçar, kaçta kaç, ne, ne kadar,”(Bu sözcüklere verilen cevaplar da cümlede sıfattır.)

 

Soru zamiri: “kim, kimi, kime, kimde, kimden, ne, neyi, neye, neyde, neyden,

nere, nereyi, nereye, nerede, nereden, kaçı, kaçımız, kaçınız, kimler, neler, hangisi, hangileri, hangimiz”(Bu sözcüklere verilen cevaplar ya isim ya da zamirdir.)

Soru zarfı: “nasıl, niçin, neden, niye, ne, ne zaman, ne kadar”(Bu sözcüklere verilen cevaplar da cümlede zarftır.)


a-Gerçek Soru Cümlesi:

Cevap almak amacı taşıyan soru cümleleridir.

Örnekler:

Bu insanlar nereden geliyor? Cevap: Ankara’dan (Soru anlamı zamirle sağlanmış)

İzne ayrıldıktan sonra seni aradı mı? Cevap: Aramadı

Hangi yoldan gideceksiniz? Cevap: Bu yoldan (sıfat)

Gizli yürütülecek olan bu görevin başına kimi getirecekler? Cevap: Onu (zamir)

Listedeki gruplarda kaçar kişi yer alıyor? Cevap: Yedişer kişi (sıfat)

Bozulan Kırıkkale-Ankara yolu ne zaman onarıldı? Cevap: Geçen sene (zarf)

Niçin karanlıkta oturuyorsun? Cevap: Çünkü….

 

b-Sözde Soru Cümlesi:

Kuruluşuna göre soru soruyormuş gibi görünen ancak cümledeki soru sözcüğüne rağmen herhangi bir cevap beklemeyen, cevabı kendi içinde gizli olan soru cümleleridir. Bu cümleler, vurgu/tonlamanın da yardımıyla bir duyguyu anlatmak için kullanılır.

Örnekler:

Ocağı söndürdüm mü acaba? (kuşku)

Bir kahve daha alabilir miyim? (rica)

Senin gibi bir insanı kim reddeder? (şaşkınlık, övgü)

Bu kadar kolay soruyu nasıl çözememişim? (üzüntü)

Doğum gününü hiç unutur muyum? (kesinlik)

Olayların böyle gelişebileceğini niçin düşünemedim? (pişmanlık)

Benim onca zorluğu nasıl aştığımı nereden bileceksiniz? (….)

Hırsızlık mı? Ben mi yapmışım? (bilmezden gelme, karşı çıkma)

O kadar uzaklara açılmaya ne gerek var?

 

UYARI: Cümlede soru sözcüğü gördüğünüzde: “Bu cümle soru cümlesidir.” demeniz sizi hataya düşürecektir. Çünkü içinde soru sözcüğü olduğu halde gerçek veya sözde soru cümlesi özelliği taşımayan cümleler de vardır. Bu konuda ve tüm cümle çeşitleri konusunda yapılan en büyük hata, cümleyi tam okumadan karar vermektir.

Örnekler:

Bu değirmenin suyunun nereden geldiği anlaşıldı. 

Bana neden böyle davrandığını anlamıyorum.

Kime baksam yüzünde bir parça sen varsın anne.

Gelir mi gelmez mi bilmem ama başı dertte değildir umarım.

 

4-EMİR CÜMLESİ:

Emir cümleleri, bir eylemin yapılmasını veya yapılmamasını “buyruk, komut, talimat, ferman” şeklinde ifade eden cümlelerdir. Emir cümlelerinin yüklemi “emir kipi” ile çekimlenmiş fiilden oluşur. Ancak bazen, vurgu/tonlama yardımıyla farklı kiplere de emir anlamı yüklenebilmektedir.

 

Örnekler:

  • Dinle.
  • Ben gelene kadar yemeği hazırlasın.
  • Masanı derhal topla.
  • Dersle bitmeden okuldan ayrılmayın.
  • Ben gelmeden bilgisayarı açma.

 

5-ÜNLEM CÜMLESİ:

Vurgu/tonlamanın en yoğun kullanıldığı cümle çeşitleridir. Ünlem cümleleri, “sevinç, üzüntü, korku, şaşkınlık, acıma, kızgınlık, hüzün, hayıflanma, coşkunluk, tehdit vb.” duyguları vurgu/tonlama ve bazı kelimelerin de yardımıyla etkili şekilde ifade etmeye yarayan cümlelerdir. Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti konulur.

 

 Örnekler:

  • Harika bir fikir geldi aklıma!
  • Off yine başıma ağrı girdi!
  • Hey arabaya dikkat et!
  • Eyvah o da gelecekmiş!
  • Ne kadar da etkileyici bir kitap bu!

 

C- Yüklemin Yerine Göre Cümle Çeşitleri:

Cümlede, normal şartlarda yüklemin bulunması gereken yer, cümlenin sonudur. Fakat bazen, şiir mısralarında, günlük konuşma cümlelerinde veya üslup özelliği olarak yüklemin yeri değişebilmektedir.

 

1-KURALLI (DÜZ) CÜMLE:

Yüklemi sonda olan cümlelere “kurallı cümle” ya da “düz cümle” denilmektedir.

 

Örnekler:

Masasının üzerindeki bütün kitapları rafa kaldırdı.

Bir gün hayallerine ulaşacağına inanıyorum.

Onun yalnızlığına yürek dayanmaz.

Saçlarımı her gün farklı şekilde taramaktan keyif alıyorum.

Leyla, gecenin en zarif isimlerindendi.

 

2-DEVRİK CÜMLE:

Yüklemi sonda değil, başta veya ortada olan cümlelerdir. (Cümle ögeleri bulunurken devrik cümleyi kurallı hale getirmek işimizi kolaylaştırır.)

Örnekler:

Heyecandan daha sınava girmeden unuttum bütün bildiklerimi.

Günü geldiğinde anlayacaksın ne demek istediğimi.

Geçmez günlerimin sessiz avuntusudur avuçlarımdaki busen.

Bir dost gerek beni bu diyardan alıp götürecek.

 

D- Yapısına Göre Cümle Çeşitleri:

1-BASİT CÜMLE

Tek bir durumu, tek bir duyguyu düşünceyi, tek bir yargıyı anlatan ve bunu da tek bir yüklem ile sağlayan cümlelere “basit cümle” denir.

 

Basit cümlelerde yüklem haricinde şunlar yer almaz:

  •  İkinci bir yüklem (ek fiil ya da kip ekleriyle çekimlenmiş bir sözcük)
  • Fiilimsi
  • ki bağlacı
  • “-se, -sa” şart kipi ile çekimlenmiş sözcük

Örnekler:

  • Yarın hava daha güzel olacakmış.
  • Meydandaki kuru kalabalık bizi iyiden iyiye bunalttı.
  • Güzelim saçları genç yaşta döküldü.
  • Bu hafta sonu için günü birlik bir gezi planladık.

DİKKAT: Basit cümle demek “kısa cümle” demek değildir. Yukarıda belirttiğimiz ölçütlere uygun uzun cümleler de basit cümle olarak nitelendirilir.

Örnekler:

Caddenin bitimindeki marangozda, semtin en yaşlı esnafı Hasan Amca büyük bir azimle işini yapıyordu. (Basit cümle)

Fabrika atıkları, kanalizasyon suları ve kimyasal atıklar, akarsuların ve göllerin kirliliği ile birlikte çok sayıda sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir. (Basit cümle)

 

2-BİRLEŞİK CÜMLE

Bir temel cümle ve en az bir yan cümleden oluşur.

Yan Cümle: Temel cümlenin anlamını tamamlayan, temel cümleye (cümlenin asıl yüklemine) bağlı olarak görev alan söz veya söz grubudur. Fiilimsi ve kip bildiren başka bir sözcükten sözcük grubundan oluşur. Yan cümle; temel cümlenin öznesi, nesnesi veya tümleçlerinden biri olabilir.

Bu cümleler; girişik birleşik, ki’li birleşik, iç içe birleşik, şart birleşik diye türlere ayrılır.

2.1. Girişik Birleşik Cümle

Yan cümlesi fiilimsiyle kurulan birleşik cümledir.

Fiilimsinin bulunduğu söz öbeği yan cümlecik, asıl yüklemin bulunduğu bölüm ise temel cümle olur.

Cümlede ne kadar eylemsi varsa o kadar yan cümlecik bulunur.

Örnekler:

Üç yaşına gelince / okumayı öğrenmişti.

Yan cümle  (Zarf fiil)             Temel C.

Yan cümle  (isim fiil)
(Yan cümle, temel cümlenin zarf tümleci ve belirtili nesnesi görevinde kullanılmıştır)

 

Bu olaya kayıtsız kalan insan / merhamet duygusunu yitirmiştir.

(Yan cümle, temel cümlenin öznesi görevinde kullanılmıştır)

 

Onca yıldan sonra bizleri terk edişine / anlam veremiyordum.                    

(Yan cümle, temel cümlenin dolaylı tümleci görevinde kullanılmıştır)

 

2.2. Ki’li Birleşik Cümle

Temel cümle genellikle “-ki”den önceki bölümdür.

Kendisinden önce gelen temel cümle ile kendisinden sonra gelen yan cümleyi birbirine bağlayan “ki” bağlacıyla oluşturulmuş cümlelerdir.

ÖNEMLİ UYARI: Bu tür cümlelerde yan cümlenin hangi öge olduğu bulunurken ki’den sonraki bölüm yani yan cümlenin yüklemi “-eceğini”, “-dığını” gibi sıfat fiil ekleriyle fiilimsiyle kurulan yan cümleye dönüştürülür.

 

Örnekler:

  • Anladım ki o da beni seviyor.

Temel C.    /    Yan C.

Onun da beni sevdiğini biliyorum. (yan cümle: belirtili nesne)

 

  • Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.

         Temel C.  /           Yan C.

Gözlerimin rengini unuttuğunu duydum. (beliritili nesne)

 

  • İtiraf etmeliyim ki ona hiç bir zaman doğruları söyleyemedim.

Temel C.               /                         Yan C.

Ona hiç bir zaman doğruları söylemediğimi itiraf etmeliyim. (Türkçe cümle yapısına uygun hali)

 

2.3. İç İçe Birleşik Cümle

İki cümlenin iç içe geçmesiyle oluşmuş cümlelerdir, başka bir deyişle bir cümlenin, başka bir cümle içinde yer aldığı cümlelere “iç içe birleşik cümle” denir. Tek başına bir yargıya sahip olan temel cümle ile onun ögesi konumundaki başka bir yargıya sahip cümle iç içe geçerek bu tür cümleleri oluşturur.  İç içe birleşik cümlelerde temel cümlenin yüklemi genellikle “demek, sanmak, zannetmek, farz etmek, bilmek, görmek, görünmek, düşünmek” fiillerinin çekimli şeklidir.

 

Örnekler:

Birazdan geliyorum, dedi.

Yan C.                  Temel C.

 

Adalet her zaman eşitlik demek değildir, diye belirtti.

                           Yan C.                        Temel C.

 

Ben bu iş birazdan biter diye düşünüyordum.

        Yan C.                                   Temel C.

 

Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini benimsemiştir.

                          Yan C.                             Temel C.

 
2.4. Şartlı Birleşik Cümle

Yan cümle temel cümleye –se/-sa şart kipi eklerinden biriyle bağlanır.

-se, -sa şart eki almış cümlenin, temel cümleyi çeşitli açılardan tamamladığı cümle çeşididir. Bu tür cümlelerde yan cümle zarf tümleci görevindedir.

Örnekler:

Düzenli çalışırsan güzel yerleri kazanabilirsin.

                  Yan C.                      Temel C.

 

Elindekilerin kıymetini bilmezse çabucak kaybeder.

                                Yan C.                Temel C.

Hızlı gidersek kaza yapabiliriz.

       Yan C.           Temel C.

 

 3-SIRALI CÜMLE

Birden fazla tamamlanmış cümlenin anlamsal bir bütünlük içinde aralarında virgül veya noktalı virgül kullanılarak sıralanır.

UYARI: Burada virgül veya noktalı virgülün cümleler arasında olduğuna dikkat edilmelidir.

 

  • NOT: Aralarında öge ortaklığı bulunan sıralı cümleye “bağımlı sıralı cümle“, öge ortaklığı bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” adı verilmektedir.

 

Örnekler:

Öğretmenini iyi dinle, öğretmenin anlattıklarını sonra bana da anlat. (Bağımlı Sıralı Cümle)

1. cümle: Öğretmenini iyi dinle. (dinleyen kim = sen)

2.cümle: öğretmenin anlattıklarını sonra bana da anlat (anlatan kim = sen)

Ortak Öğe: Özne (SEN)

 

Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır.(Bağımsız Sıralı Cümle)

1. cümle: Siz kendinize inanın.

2.cümle: başkaları da size inanacaktır.

Ortak Öğe:  YOK

 

Babası okula kadar geldi, oğlunun durumunu sordu. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)

Kardeşim her cuma bize gelir, pazar dönerdi. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)

Bu ihtiyar teyzeyi herkes sever, sayardı. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Belirtili Nesne ve Özne(herkes)

Bahçede üç kişi vardı; biri, bize doğru yaklaştı. (Bağımsız Sıralı Cümle)

Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış. (Bağımsız Sıralı Cümle)

 

4. BAĞLI CÜMLE

İki veya daha fazla cümlenin “ile, ve, ama, fakat, lakin, çünkü, meğer, veya, halbuki, ister…ister, ne…ne” gibi bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir. Bu tür cümleler birbirlerine anlamca bağlı olsalar da yüklemleri, özneleri ya da diğer öğeleri farklılık gösterebilir. Sıralı cümlelerde olduğu gibi unsurlarının biri veya birden fazlası ortak kullanılan bağlı cümleler bulunduğu gibi, hiçbir unsuru ortak olmayan bağlı cümleler de vardır.

 

DİKKAT:  Bağlı cümle ile sıralı cümle arasındaki fark, cümleleri ayırırken kullanılan unsurlardır. Bağlı cümlelerde bağlaçlar, sıralı cümlelerde ise virgül veya noktalı virgül kullanılır.

 

Örnekler:

  • Büyük hayaller kurun çünkü sadece büyük hayaller insanların ruhlarını harekete geçirecek güce sahiptir.
  • Eski günleri anımsadı ve gözleri birden buğulandı.
  • Eleştiri güzel bir şey değildir ancak gereklidir.

UYARI: “Ne…ne” bağlacının bulunduğu her cümle bağlı cümle olmayabilir. Çünkü “ne…ne” bağlacı cümle dışındaki ögeleri de bağlayabilir.

ÖZET:

BASİT CÜMLE: TEK YARGI VARDIR, YÜKLEMDEN BAŞKA YARGI BİLDİREN SÖZ YOKTUR.

BİRLEŞİK CÜMLE: TEK YÜKLEM VE EN AZ BİR YAN CÜMLE VARDIR.

SIRALI CÜMLE:  EN AZ İKİ YÜKLEM(CÜMLE) VARDIR. CÜMLELER ARASINDA VİRGÜL VEYA NOKTALI VİRGÜL BULUNUR.

BAĞLI CÜMLE: EN AZ İKİ YÜKLEM (CÜMLE) VARDIR. CÜMLELER BAĞLAÇLA BİRBİRİNE BAĞLANIR.


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ