TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

ZARF(BELİRTEÇ)

ZARF(BELİRTEÇ)

Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları, adlaşmış sıfatları ve kendi türünden sözcüklerin niteliklerini, derecelerini bildiren sözcüklerdir.

Son gezdiğimiz yerdeki göl manzarası güzel görünüyordu.

                                                        zarf           fiil

Çok güzel mekânlarda bulunduk.

zarf-sıfat

 

Bu proje en gençler de düşünülerek hazırlanmış

           Zarf +adlaşmış sıfat

 

Zarfların Özellikleri

  • Tek başlarına iken sıfatlar gibi isimden başka bir şey değildir. Zarf oldukları ancak cümlede belli olur.
  • Cümlede genellikle zarf tümleci olarak kullanılır.
  • İsim çekim eki (hâl, iyelik, çoğul ekleri vb.) almaz, aldığında isim olur.

ZARF ÇEŞİTLERİ

1. DURUM(HAL) ZARFI: 
Fiilleri ve fiilimsileri durum yönünden belirtir.  Fiil ve fiilimsinin nasıl yapıldığını bildirir. Fiil ve fiilimsiye sorulan “Nasıl?” sorusuna cevap verir.

Yaşlı adam derin derin düşünüyordu.

Çocuk tatlı tatlı gülümsüyordu.

Bugünler kolay geçmeyecek.

NOT: Zarfların yeri değişkendir. Mutlaka fiilden veya fiilimsiden önce gelmesi gerekmez.

“Yaşlı adak yavaşça yerinden kalktı.”

NOT: Eylemin nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu; kimi zaman da zarfların durumunu gösterir. Bu zarflar da kendi içinde sınıflandırılabilir:

a) Niteleme Zarfları

Fiile "nasıl" sorusu sorularak bu zarflar bulunabilir.

Niteleme sıfatlarının çoğu niteleme zarfı olarak kullanılabilir.

Eğri oturalım, doğru konuşalım.

Düşüncelerini ne güzel dile getirebiliyorsun!

Çocukça hareket ediyorsun.

Böyle gelmiş, böyle gider.

Söyleyeceksen böyle söyle. -CE eşitlik eki ve -lE vasıta hâl eki almış kelimeler durum zarfı olarak kullanılabilir:

" kardeşçe, gizlice, sessizce, hafifçe, yavaşça, hızlıca..."

"hızla, kahkahayla..."

b) Kesinlik Zarfları

"elbet, elbette, asla, mutlaka, hiç mi hiç, ne olursa olsun, kuşkusuz, hiç kuşkusuz..."

Elbet bir gün buluşacağız.

Seni asla unutmayacağım.

Hayvanları ve bitkileri hiç incitmem.

İyiliklerinizin karşılığını mutlaka göreceksiniz.

c)Yineleme Zarfları

İkide bir karşıma çıkıyor.

Konuyu bir daha anlatayım.

Bu akşam yine arayacağım.

d) Olasılık Zarfları

"bakarsın, belki, ola ki, sanıyorum."

Ola ki arayacağı tutar.

Sanıyorum aramaz.

 e)Yaklaşıklık Zarfları

"aşağı yukarı, şöyle böyle, hemen hemen"

İşim hemen hemen bitti. (yaklaşıklık)

f)Üleştirme Zarfları

Uçaklar ikişer ikişer geçiyordu üstümüzden

Askerler teker teker nöbet yerlerine dağıldılar.

g)Sınırlama Zarfları

Dün ancak iki saat çalışabildim.

 

2. ZAMAN ZARFLARI: Fiillerin ve fiilimsilerin ne zaman yapıldığını bildiren zarftır.

“Ne zaman?” sorusuna cevap verir.

“Dün, bugün, yarın, şimdi, henüz, gündüz, gündüz gözüne, akşam, sabah, gece, uzun zaman, hala, daha, sabahları, buraya gelmeden, yazarken, giderken…”

NOT: Zaman anlamı taşıyan her sözcük cümlede zarf görevinde olmayabilir. Zarf olabilmesi için “ne zaman?” sorusuna cevap vermelidir.

Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim.(isim)

Burada akşamlar güzel geçer.(isim)

Akşamları bütün gençler bir yerde toplanır. (ne zaman- zaman zarfı)

3. YER-YÖN ZARFLARI: Fiilleri, fiilimsileri yer ve yön ilgisiyle tamamlayan zarftır. Yer yön zarfları şu sözcüklerdir: “aşağı, yukarı, içeri, dışarı, öte, beri, ileri, geri”

Bu sözcükler çekim eki aldığında isim olur.

Bu eşyaları dışarı çıkarmalıyız.

Aşağı in, biz de geliyoruz.

Yukarıdaki cümlelerde “aşağı ve dışarı” sözcükleri “aşağı-y-a, dışarı-y-a” şeklinde kullanılırsa isim olur.

Yer- yön zarfı olarak kullanılan sözcükler bir ismi belirtirse sıfat olur.

Arkadaşım aşağı mahallede oturuyor.

               Sıfat     isim

 “Beri gel.” Cümlesinde “beri” zarf ancak “Beriye gel.” cümlesinde “beriye” zamir.

4. AZLIK-ÇOKLUK(MİKTAR) ZARFLARI: Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları, adlaşmış sıfatları ve kendi türünden sözcükleri miktar yönüyle belirten zarftır. İlgili sözcüğe sorulan “ne kadar?” sorusuna cevap verir.

Not: Miktar zarfları görev ve anlam bakımından anlatıma eşitlik, üstünlük, aşırılık… gibi anlamlar katar. “kadar, pek, çok, daha, en” gibi sözcükler sıfat veya zarflardan önce gelerek onların anlamında derecelendirme yapar.

 

Adana, çok sıcak bir şehirdir.(aşırılık)

            M.Z.  Sft             İsim

Bu araç daha hızlı gidemez mi?(üstünlük)

               M.Z.  zarf     fiil

Yazarı en güzel kitaplarını okudum.(en üstünlük)

Cennet kadar güzeldi vatanımız. (eşitlik, benzerlik)

Kitap okursan daha güzel konuşursun.

Dolmuşa binen son yolcu çok kilolu biriydi.

5. SORU ZARFI: Fiillerin anlamlarını soru yoluyla tamamlayan zarftır. Zarfları bulmak için kullandığımız “nasıl, ne zaman, niçin(neden), niye, ne kadar” sözcükleri soru zarfı olarak kullanılır.

Karanlık çöktü, eve nasıl gideceksin?

NOT: “Ne?” sorusu, cümlede “niçin?” anlamında kullanılırsa zarf; “hangi?” anlamında kullanılırsa sıfat ve ismin yerini tutarsa zamir olur.

Bana memleketten ne getirdin?( soru zamiri)

Bu adam bana ne bakıp duruyor?(soru zarfı-niçin)

Buraya ne gün geldiniz?(hangi- soru sıfatı)

6. GÖSTERME ZARFI

"işte" kelimesiyle yapılır.

İşte şimdi başlıyorum.

Bak işte dinliyorum.

YAPI BAKIMINDAN ZARFLAR

Yapı bakımından zarflar basit, türemiş, birleşik ve öbekleşmiş olmak üzere dörde ayrılır.

1. Basit Zarflar

Kök hâlinde olan, ek almamış zarflardır: "yarın, gece, geç, dün, pek, az, fazla, sık, iyi, çok, hiç, sabah, akşam, henüz..."

2. Türemiş Zarflar

Yapım ekiyle türetilmiş zarflardır: "sabırlı, aylarca, önce, dostça, sınıfça, erken, sabahleyin, kışın, ilkin, soğuk, içeri, dışarı, koşarak, okumadan, gelince, şimdilerde..."

3. Birleşik Zarflar

Birden fazla kelimenin bir araya gelip kaynaşarak oluşturdukları zarflardır: "bugün, biraz, böyle, şöyle, birdenbire, niçin, ilk önce, nasıl..."

4. Öbekleşmiş Zarflar

Birden fazla kelimenin farklı yollarla (ikileme, edat grubu, zarf-fiil grubu) bir araya gelerek oluşturdukları zarflardır:

"hemen hemen, gece gündüz, er geç, ikide bir, aşağı yukarı, hemen şimdi, kırk yılda bir, öğleden sonra, arada sırada, yana doğru, az çok, -den sonra, -e dek, bazı bazı, şöyle böyle, üç aşağı beş yukarı, doğru dürüst, okuma sırasında, geldiği zaman...

"FİİL" KONU ANLATIMI İÇİN TIKLAYINIZ!!!

 


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ