TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

SÖZCÜKTE ANLAM

SÖZCÜKTE ANLAM

        1.  Temel Anlam: Bir sözcüğün tek başına kullanıldığında düşündürdüğü anlamdır. Her sözcüğün bir temel anlamı vardır. Konuluş anlamı da denir. O sözcüğün doğuş anlamıdır.

Örnek: “kanat” sözcüğü “uçma organı” anlamında kullanıldığı her yerde temel anlamda kullanılmıştır.

  • Ağaçtaki kuşun kanatları rengârenkti.
  • Sınıfa girdiğimde kapıyı hep başkan açardı.
  • Maçta düşen çocuğun kolu kırılmıştı.
  • Yaşlı kadının gözleri nemli nemliydi.

          2.    Yan Anlam: Bir sözcüğün anlamı, gerçek anlamda karşıladığı varlığa( işlev, şekil gibi) benzerlik ilgisinden dolayı başka bir varlığa verilmişse bu, o sözcüğün yan anlamı olur.

Örnek:

  • Uçağın kanatlarından biri kırmızıydı.(işlev ve konum itibariyle kuşun kanadına benzemesi)

          3.    Mecaz Anlam: Sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı anlamdır. Sözcük mecaz anlam kazandığında soyutlaşır.

Örnek:

  • Bu renk seni hiç açmamış.(güzel göstermemiş, yakışmamış)
  • Bazı büyük sanatçılar devletin kanatları altında yaşar.

          4.    Terim Anlam: Herhangi bir bilim, sanat, meslek, spor dalıyla ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklerdir.

UYARI: Sözcüğün terim anlam olup olmadığını cümledeki kullanımı belirler.

Örnek:

  • Birkaç durak sonra inecek. (Burada “durak” gerçek anlam ama terim değildir.)
  • Halk şairleri şiirlerinde durak kullanır. (edebiyat alanında terim)


SÖZCÜKLERDE ANLAM İLİŞKİSİ:

1.  Eş Anlamlı Sözcükler: Yazılışı farklı, anlamı aynı kelimelerdir. Bu sözcükler her zaman birbiri yerine kullanılabilir. Bu sözcüklerden biri genellikle yabancıdır.

Örnek:

  • cevap- yanıt
  • sual – soru
  • fikir- düşünce
  • muallim – öğretmen
  • talebe – öğrencİ   
2.  Yakın Anlamlı Sözcükler: Eş anlamlı gibi görünen fakat anlamca tam bir eşitlik göstermeyen sözcüklerdir.

Örnek:

  • Ülke olarak ekonomik açıdan sıkıntılı günler geçiriyoruz.
  • Paramın olmadığı dar zamanlarda yanımda olan tek insandı.
3.  Karşıtlık İlgisi: Anlam yönünden birbirinin tersi olan sözcüklerdir.

Örnek:

  • varlık x yokluk
  • canlı x ölü
  • üzülmek x sevinmek
  • gülmek x ağlamak

UYARI 1: Sözcüğün olumsuzu o sözcüğün zıt anlamı olmaz.

UYARI 2: Karşıtlık, sözcüğün cümlede kullanıldığı anlama göre değişir.

Örnek: 

  • Doğru düşünmek gerekir.(yanlış)
  • Doğru söylemezsen sonrası kötü olur. (yalan)

4.  Sesteşlik(eş seslilik): Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerdir.

Örnek:

  • Yanakları al aldı.
  • Bana bir kitap aldı.
  • Önemli organlarımızdan biri eldir.
  • El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.

UYARI:  Sesteş sözcükler arasında hiçbir anlam ilgisi bulunmaz.

  • Bisikletten düşen çocuğun ayağı incinmişti.
  • Masanın ayağını beyaza boyadım.

Bu cümlelerdeki “ayak” sözcükleri arasında yan anlamlılık ilişkisi vardır. Bunlar, sesteş değildir.

5.  Nitel ve Nicel Anlam:

Nitel Anlam: Belli bir ölçülebilirlik özelliğine sahip olmayan sözcüklerdir. Bu sözcüklere “nasıl?” sorusu sorulabilir.

  • Bu çok lezzetli bir yemekti.
  • Ülkenin kalkınması ancak büyük fikirlerle olur.

Nicel Anlam: Ölçülebilen, sayılabilen değerler bildiren sözcüklerdir.

  • Sıcak havalarda dikkatli olmak gerekir.
  • Küçük bir evde yaşıyordu.

UYARI: Nitel anlam mı nicel anlam mı olduğu cümledeki kullanım anlamına göre değişir. Aynı sözcük bir cümlede nitel anlam verirken başka bir cümlede nicel anlam verebilir.

 

Örnek: 

  • Kardeşi hafif bir soğuk algınlığı geçirdi.(nitel)
  • Bu hafif kutuları kardeşim taşıdı.(nicel)

        

6.  Soyut- Somut Anlam:

         Soyut Anlam: Beş duyumuzdan herhangi biriyle anlayamadığımız, varlığını zihinsel olarak veya kalben kabul ettiğimiz sözcüklerdir.

UYARI: Bir sözcük her zaman soyut olamayacağı gibi somut da olamaz.

Bir işte de onun parmağı olmasa şaşarım.(soyut)

Parmakları eğrilmiş.(somut)

         Somut Anlam: Beş duyumuzdan herhangi biriyle algıladığımız sözcüktür.

Kitap, kalem, ağaç…

UYARI: Soyut anlamlı bir sözcük, somut anlamlı sözcüğün özellikleriyle anlatılarak  somut anlam kazanabilir.

Örnek:

  • Her gece hüzün yağar pencereme. (Hüzün, soyut ama burada yağmur özelliğiyle anlatılarak somutlama olmuştur. Benzetme yoluyla- İstiare sanatıyla)

 

7.  Dolaylama: Bir sözle anlatılabilecek bir varlığın, kavramın birden fazla sözle anlatılmasıdır.
  • Pamuk - beyaz altın
  • Atatürk – Büyük Kurtarıcı
  • Kömür – kara elmas
  • İstanbul – Yedi Tepeli Şehir

 

                          ANLAM AKTARMALARI

1.  Deyim aktarmaları:

a) İnsandan doğaya aktarma: İnsan dışındaki varlığa insana ait bir özelliğin verilmesidir.

Örnek: Bahçedeki tüm ağaçların keyfi kaçmıştı.

                Rüzgârlar şarkı söyler söğütlere her akşam.

                Çocuk, onu koparacağı sırada mor menekşe: “Bana dokunma!” diye bağırdı.

b)Doğadan insana aktarma: İnsan dışındaki varlıklara ait özelliklerin insana aktarılmasıyla yapılır.

Örnek: Babam birden kükredi.

Kızı sonunda bir kazmaya verdiler.

c)Doğadan doğaya aktarım: Doğada bulunan bir varlığın özelliğinin başka bir varlığa verilmesiyle oluşur.

Örnek: Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi.

d)Duyular arası aktarma: Bir duyunun başka bir duyuya ait durumu ifade etmek için kullanılmasıdır.

Örnek: Resimlerinde sıcak renkler kullanmaktan hoşlanır.

                Sanatçı, kadife sesiyle tüm dinleyenleri büyüledi.

 

2. Ad Aktarması(Mecazı Mürsel):

Benzetme ilgisi olmadan, başka bazı ilgilerle, bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasıyla oluşturulan mecazlardır.

 

İç -dış ilgisi

Üstünü çıkarıp yatağa uzandı.

Evde ne zamandır kazan kaynamıyor.

 

Parça - bütün ilgisi

Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor.

 

Neden - sonuç ilgisi

Hay mübarek! Bereket yağıyor.

 

Sanatçı - eser ilgisi

"Davetlilere piyanosuyla önce Çaykovski, sonra Mozart çaldı."

"Şimdi de biraz Yakup Kadri okuyalım mı?"

 

Yer, yön, bölge, çağ - insan ilgisi

Eve haber verip geleyim.

Batı ve Doğu, inanç ve felsefe yönünden birbirini etkilemiştir.

Soyut - somut ilgisi

"Gençlik; kafası ve yüreğiyle toplumun güvencesidir."

"Gençler" yerine soyut olan "gençlik"; "düşünce" yerine somut olan kafa; "cesaret, duygu" kavramları yerine somut olan "yürek" kullanıldı.

SÖZCÜK ÖBEKLERİNDE ANLAM İÇİN TIKLAYINIZ!!!


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ