TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAYNAK SİTESİ

Edebiyat'a dair her şey alikaramanhoca.com 'da

Üyelik Girişi
KAHRAMAN KADINLARIMIZ
TÜRK BASINININ TARİHSEL GELİŞİMİ
EDEBİYAT KONU ANLATIM VE SORU ÇÖZÜM VİDEOLARI
TYT-AYT ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
SINIFLARA GÖRE DERS NOTLARI
TÜRKÇE (DİL VE ANLAM BİLGİSİ)

GÖKTÜRK YAZITLARI

Göktürk Yazıtları (Orhun Abideleri)

8.yüzyılda taşlar üzerine yazılan bu yazıtlar (Göktürk Abideleri, Orhun Yazıtları, Köktürk Yazıtları) Moğolistan’da Orhun ırmağının yakınlarına dikildikleri için Orhun Abideleri ismiyle de anılır. Orhun Abideleri Türk adının geçtiği ilk metinlerdir. Aynı zamanda bu yazıtlar Türk tarih ve edebiyatının da ilk yazılı belgesi olarak kabul görür.

Göktürk Yazıtları devletin ve milletin karşılıklı görevlerini dile getirir. 8. yüzyılda dikilen bu anıtlar Göktürklerin hükümdarı İlteriş Kağan’ın oğulları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in savaşlarda gösterdikleri kahramanlıkları anlatır. Çok güçlü ve etkileyici bir hitabet üslubuna sahip olan kitabelerde Bilge Kağan ve Kül Tigin Türk milletine seslenmekte ve Türk boylarının milli bilince sahip olup birlik olmalarını istemektedirler. Dünyada milli kavramın ortaya çıkmasından yüzlerce yıl öncesinde Göktürk Yazıtlarında Türk milletinin özelliklerinden ve beraberliğinden bahsetmesi o dönemde yaşayan Türk topluluğundaki milli bilinci de gösterir. Aynı zamanda Bilge Kağan’ın halkı tok tutması, halkı giydirmesi ve onların refah seviyesini yükseltmeye gayret göstermesi Göktürklerin sosyal devlet anlayışını da gösterir.

Kağanlar bu taşların sonsuza kadar kalacaklarını vurgulamak için yazıtlara “Bengü Taş” ismini vermişlerdir. Aynı zamanda bu taşlar ipek yolu üzerine dikilmiştir. Böylelikle bu taşları gelen geçen tüm dost ve düşmanların görmesi, okuması istenmiştir.

Göktürk Yazıtlarının Özellikleri (Orhun Abideleri Özellikleri)

Türklerin bilinen en eski, yazılı metinleridir.

Türk adının geçtiği ilk yazılı metindir.

Türk hitabet sanatının da ilk örnekleri olarak kabul görür.

Döneminin yaşamı hakkında bize ipuçları vermesi nedeniyle Türk tarihine ışık tutan bir eserdir.

Göktürlerin kendi alfabesi olan “Kök Türk Alfabesi” ile yazılmıştır.

O dönemde Türkçenin yazı dili haline geldiğini gösteren en önemli belgedir.

Sade bir Türkçeyle yazılmıştır.

Yazıtlar Moğolistan sınırları içinde yer alan Orhun Nehri yatağına dikilmiştir.

Kitabelerin iki kısmı Göktürkçe ile yazılırken diğer iki kısmı ise Çince yazılmıştır. 18. yüzyıla kadar dünya kamuoyunda Göktürk Yazıtları hakkında bilgi yoktu. 18. yüzyılda İsveçli bir tutsak subay bu bölgede araştırma yaparken yazıtlardan birini keşfetti ve ülkesinde dönüşünde bunu kitap haline getirdi. Ancak 19. yüzyılda kitabelerin tam olarak keşfedilebilmesi ve okunması gerçekleşebildi. Bugüne kadar bilinmeyen bir dil Göktürkçe ile yazılmış olan kitabeyi 1896 yılında Danimarkalı Vilhelm Thomsen okumuş ve çalışmalarını kitap haline getirmiştir. Türkiye’den Orhun yazıtları üzerine en kapsamlı çalışmayı Muharrem Ergin ve Talat Tekin yapmıştır. Muharrem Ergin Orhun Yazıtları üzerinde yaptığı uzun ve kapsamlı çalışmalarını “Orhun Abideleri” adlı kitabında toplamıştır. Orhun Abideleri Muharrem Ergin tarafından fotoğraflanarak hem orijinal metin halinde hem de Türkçe çevirisiyle Türkiye’ye daha yakından tanıtılmıştır. Talat Tekin’in ise çalışmalarının toplandığı kitap “Orhun Türkçesi Grameri” dir.

Tonyukuk Anıtı

Göktürklerin 4 Kağanına uzun yıllar vezirlik yapmış olan Tonyukuk, son derece tecrübeli ve bilgili bir devlet adamıydı. Ölümüne yakın 727 yılında kendisi adına yazıt diktirmiştir. Tonyukuk Yazıtında hayatını ve Göktürkler için yaptıklarını anlatmıştır.  Abidede anlattıklarından anlaşıldığı kadarıyla Çin’de doğmuştur ve uzun yıllar Çin’de İlteriş Kağan’la beraber esaret hayatı yaşamıştır. İlteriş Kağan ile birlikte esaretten kurtulup Göktürk devletini kurulmasında önemli katkılarda bulunmuştur. Birçok savaşa da başkomutanlık yapmıştır.

Kül Tigin Anıtı

Bilge Kağan kardeşi Kül Tigin’in 731 yılından ölümünden büyük hüzün duymuştur ve onun kahramanlıklarını anlatmak için adına 732 yılında yazıt diktirmiştir. Kül Tigin abidesinde konuşan Bilge Kağan’dır. Kardeşi Kül Tigin’in savaşlarını ve bu savaşlardaki kahramanlıklarını ayrıntılı bir şekilde anlatarak kardeşini övmüştür. Aynı zamanda bu kitabe de Bilge Kağan, Türk milletine seslenerek devleti nasıl kurduklarını, Türk boylarını nasıl birleştirdiklerini, Çin,in esaretinden kurtulmak için milli bir beraberlik göstermeleri gerektiğini belirtir.

Bilge Kağan Anıtı

İlteriş Kağan’ın oğlu olan Bilge Kağan amcası Kapağan Kağan tarafından yetiştirilmiş ve ona uzun yıllar vezirlik yapmıştır. Bilge Kağan Türk tarihinin önemli isimlerindendir. Kardeşi Kül Tigin adına kitabe diktiren de kendisidir. 734 yılında ölümünden sonra oğlu tarafından 735 yılında Bilge Kağan yazıtı dikilmiştir. Büyük çoğunluğu Kül Tigin Abidesinden alıntı yapılarak yazılan abide de farklı olarak Bilge Kağan’ın ölümünden sonra gelişen olaylar anlatılmıştır.

Göktürk Yazıtlarının Önemi

Göktürk yazıtlarının önemi üzerine şunları söyleyebiliriz: Öncelikle bu taşlar o dönemde yaşayan Türklerin kültürü ve Göktürk Devletinin tarihi hakkında bizlere son derece ayrıntılı bilgiler sunar. O dönemin Türkçesi ve alfabesi hakkında da bu abideler sayesinde bilgi sahibi olmaktayız. Ayrıca Orhun Abideleri Türk Edebiyatındaki ilk nutuk ve anı türünde eser olma özelliği göstermektedir.


Yorumlar - Yorum Yaz
İSLAMİ DÖNEM İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ